AĞAÇLAR
Ellerimin önündeki dallar da
Sarıldı yaprağa
Göremiyorum karşı yamacı
Erken mi yoldayım
Ben mi geciktim
Yoksa ben mi geciktim
Önümüzde bir çınar yükseliyor
Her gece atlılar geliyor ona
Destan söyleşip gidiyorlar
Esmerlikleri
Tutuşup kuruyan dudakları kalıyor sabaha
Dostum
Üşüyorum dedin
Üşüme
Korkuyorum - korkma
Kaçıyorum - kaçma
Ürperiyorum düşünceden - ürper
Sabah trafik
Çınara kim bakar
Kim geçer dallarından
Bahar mı geliyor
Komşunun balkonunda
Çamaşırlar renk ranga renk
Kızlar göğüslerini
Baharın ağacına
İlk açan çiçeğine
Dayadılar
Arılarla erkekler boğuşuyorlar
Arılarla uçan bütün çiçeklerle
Ayaklarında taşınan tozlarla
Akıyorlar alıp götürülürken
Yaprakevlerin içindeki dişiliklere
Dostum geç kaldın
Güneş ne gün doğacaksa
Söylediler duymadın geç kaldın
Otur ağla sonra soframda doy
Ekmek tut zeytin tat
Açlığını eğlerken sen
Bak nasıl ayçağın erleri
Savaşarak ve devirleri aşarak geldiler
Karanlığı karaladılar yolları tuttular
At tepmedeler
Bak nasıl savaşı bindiler.
Gece çınara gelip söyleşip
Kelime ettiler söz bilediler
Zorun yamanını kolayladılar.
Sahip olun taşa demire
Aleve
Küle bile.
Cahit Zarifoğlu
( 1940 - 1987 )
Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi 2, S. 892-893
Bu şiiri sesli izlemek için tıklayınız.