
TAŞLAMALAR
".. Ve ben, hiciv şairi Ümit Yaşar; bugün yaşıyorsam, bu önsözü yazıyorsam, bu kitabı yayınlıyorsam, öldürülmemişsem, diyardan diyara sürülmemişsem; bu da yaşadığım çağın onuru ve yıllardır hicvettiğim devlet adamlarının yüz akıdır. Bundan şiir adına, memleketim adına övünç duyuyorum.”

İZİN'DEYİZ
Uygarlıktan çabuk bıktık
Sen ne yaptıysan biz yıktık
Bir izne çıktık pir çıktık
Ata'm bizler izin'deyiz!..
Esnaf, tüccar, memur, hekim
Avukat, mübaşir, hakim
Çalışmayı düşünen kim
Ata'm bizler izin'deyiz!..
Sen var ettin bizi yoktan
İzini yitirdik çoktan
Yay bir kere çıktı oktan
Ata'm bizler izin'deyiz!..
Boşa gitti alınteri
Kaldık cihanda en geri
Can verdiğin günden beri
Ata'm bizler izin'deyiz!..
SOFTA KOŞMASI
Bana dinsiz diye hırlayan softa
Sanattan, bilimden haberin var mı?
Aya, yıldızlara roketler salan,
Şu çağdaş ilimden haberin var mı?
Kimin parmağı var sefaletinde?
Yürekler acısı cehaletinde
Yıllardır şu fakir memleketinde
Oynanan filimden haberin var mı?
Haykırsa ağzına tokat vurulan
Yumrukla tekmeyle yere serilen
Fakire, güçsüze reva görülen
Ezeli zulümden haberin var mı?
Evler var ki; yılda bir gün et pişer
Çocukların karnı sıtmadan şişer
Kaç bin vatandaşın mağrada yaşar,
Bu çeşit ölümden haberin var mı?
Gayrı uyuduğun yetişir uyan
Uçağı gemisi bomba taşıyan
Hortlayıp da çağımızda yaşayan
Haccac-ı Zalim'den haberin var mı?
Durmadan kesersin bindiğin dalı
Yüz yıl var aslında o dal kopalı
Softa bozuntusu, ey dar kafalı
Şairden, alimden haberin var mı?
MASKELERİN ALTINDAKİLER
Seçim zamanı geldi ya
Fareler aslan kesilir!
Dinsiziyle münafığı
Bir ehli iman kesilir!
Hu çekilir derin derin
Yatırında erenlerin
Köyü ilk kez görenlerin
Yoluna kurban kesilir!
Kuvvet gelir dillerine
İs sürerler ellerine
Particiler birbirine
Düşerek düşman kesilir!
Bağlılıklar artar dine
Dert yüz iken çıkar bine!
Devrilen çamlardan yine
Bir hayli orman kesilir!
SİYASETE TAŞLAMA
Elbette en ağır taşlamam sana
Yaktın hepimizi ulan siyaset!
İnce bir sanatsın dünyada ama
Bizdeki her işin yalan siyaset!
Vatanı gözlere görülmez ettin
Bir kuru selamı verilmez ettin
Sınıfı gençlere girilmez ettin
Kaç yıldır sınıfta kalan siyaset!
Pek çoğunun kuru sıkı attığı
Seçilir seçilmez çalım sattığı
Birkaç aceminin at oynattığı
Bir sonu belirsiz alan siyaset!
Kadın gibi türlü cilvesi vardır
Kah sağdan kah soldan esen rüzgardır
Ne hikmetse uyanmadı yıllardır
Gaflet uykusuna dalan siyaset!
Çağdaş uygarlıktan geri kaldıysak
Çoktan bir kemikle deri kaldıysak
Hep senin yüzünden geri kaldıysak
Gözlerden sürmeyi çalan siyaset!
Bir şey diyeceğim sakın gülmeyin,
Hangi siyaside var biraz beyin!
O yüzden sırtında nice eşşeğin
Sırma işlemeli palan siyaset!
KUYRUK GAZELİ
Seçim vadedenler bolluk bolluk üstüne
Getirdiler sadece yokluk yokluk üstüne.
Yurtta dirlik düzenlik, barış isteyenlerin
İndi suratlarına yumruk yumruk üstüne.
İkinci ucubeyi kurarken Süleyman Bey
Dağıttı çevresine boncuk boncuk üstüne.
Utanmazlar mı şimdi bir mebusluk uğruna
Yapanlar kendisine kulluk kulluk üstüne.
Ne oldu “umudumuz Ecevit”e derseniz
Derim: O da ediyor toyluk toyluk üstüne.
Beri yanda Erbakan ve Türkeş boş durmuyor
Kapıyorlar durmadan koltuk koltuk üstüne.
O yüzden bu memleket işte geldi bu hale
Yağıyor her taraftan b*kluk b*kluk üstüne.
Övünün sayın baylar, işte böyyük Türkiye
Ve işte eseriniz: Kuyruk kuyruk üstüne.
SÜLÜ ÇOCUK
Sülü çocuk koyun güderdi bir zaman,
Gel zaman git zaman
Adam gütmeyi de öğrendi!..
Her saat, her dakika
Cik cik cik
Cek cek cek
Cak cak cak
Kuş gibi ötmeyi de öğrendi!..
Hazinedir şu bizim Sülü çocuk,
Bitmeyi bilmez.
Her şeyi bilir de bilmesine
Gitmeyi bilmez!..
SÜLEYMAN'A* GAZEL
Vatanın selameti bugün her dilekte var
Dileriz ki özlenen huzur gelecekte var.
Pek fazla üzülmesin seçilmeyen adaylar
Ne kalleşlik ararsan şu kahpe felekte var.
Aslında bütün bunlar yine koltuk kavgası
İyi niyet, kardeşlik sanma ki gerçekte var.
Kim diyor ki gelecek baskı devri geriye
O zaman da yazarız, bizde o yürek de var.
Bu gazel ithaf olsun Süleyman'a ey Ümit
Sonunda attan inip eşşeğe binmek de var!
* Süleyman Demirel
“... Süleyman Bey. Her sözünden beş on hiciv çıkarıyorum rahatça. Bitmez tükenmez sermayesi o; yazarların, karikatüristlerin ve yergicilerin. Burada, Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek isterim gönül açıklığıyla. 30 yıla yaklaşan yergicilik yaşamımda en çok hicvettiğim insan o oldu. Bunlara kızmayan, her yazılanı-çizileni hoşgörü ile karşılayan, darılmayan, alınmayan ve kin bağlamayan da o oldu yine.” Ümit Yaşar Oğuzcan

SANDIK BAŞINDA
Kimi sandıktan
Bir sürü davar çıktı vaktiyle!
Yar deyip seçtik ağyar çıktı
Feryadımıza kulak tıkayanlar çıktı
Kan gövdeyi götürürken;
Horul horul uyuyanlar çıktı
Gericiliğe göz kırpanlar çıktı
Şeytana uyanlar çıktı
Anarşiye kucak açanlar çıktı
Teröriste alkış tutanlar çıktı
Atatürk'e dil uzatanlar çıktı
Ne bulduysa yutanlar çıktı
Aklınca bizi uyutanlar çıktı
Türklüğünü bile unutanlar çıktı
Kısacası,
Adam sanıp oy verdiklerimiz
Sonunda hıyar çıktı!
Dileğimiz
Bu kez öyle olmasın.
Sandıklardan huzur, refah ve barışla
Adam çıksın!..
ŞARKLI KAFASI
Biz öyle bir milletiz ki
Akıllı kafaları
Yurtdışına ihraç ederiz.
Akılsızlarıysa alıkoyar
Başımıza taç ederiz!
SADRAZAMIN KAVUĞU
Sadrazam efendimizin kavuğu
Halkın derdini dinler her sabah mâbeyinde
El pençe divan durup ağlaşırlar
Fukara Ali'ler
Dert küpü olmuş Veli'ler
Hasan'lar, Hüseyin'ler...
Onbinler
Yirmibinler
Yüzbinler...
Velhasıl mâbeyinde her sabah
Halk inler
Kavuk dinler.
PADİŞAHIM ÇOK YAŞA!
Millet dediğin ne ola ki
Padişahım sen çok yaşa!
Bu vatan senin çiftliğin
Padişahım sen çok yaşa!
Büyük balık küçük balık
Kölelerin bölük bölük
Bre zalim bre sülük!
Padişahım sen çok yaşa!
AĞIR HAKARET
İnsan insana
Eşşekoğlu derse
Hakaret olur.
Eşek eşeğe
İnsanoğlu derse
Ağır hakaret!..
BU ADAMI TANIRSINIZ
Her mecliste bulunursun
Bir bakışta bilinirsin
Boyuna sallanır başın
Meydanda otuziki dişin.
Öpecek bir el ararsın
Her taşın altında varsın
Seni köpek, seni kuyruk
A sahtekar a dalkavuk!..
CENNET CENNET DEDİKLERİ
Sen ne yaman adamsın Mustafa Efendi
Her taşın altından kalkarsın
Her işin üstesinden gelirsin
Azrail gelse canını almaya
El öpersin
Etek öpersin
Rüşvet verirsin
Sonra bir torpil patlatır
Cennet-i âlâya girersin!..
GÜZELLİK ENSTİTÜSÜ
Üzülmeyin hanımefendi
Saçlarınızın boyama olduğu asla anlaşılmıyor
Kim demiş kirpikleriniz takma diye
Teniniz sedef gibi pırıl pırıl
Kudretten kırmızı sanki dudaklarınız
Ve inanın ki hiç belli değil
Kauçuk olduğu memelerinizin!..
BİR POLİTİKACI KONUŞUYOR
Ah benim istediğim saymakla bitmez
Otomobil isterim bir
Apartman isterim iki
Güzel bir metres isterim üç
Bir metres daha isterim dört
Şunu şurasında ne kadar ömrümüz kaldı?
Ben her akşam havyarımı yemezsem
Viskimi içmezsem
Metresimin koynuna girmezsem
Demokrasi neye yarar!
Beni seçen budalalar
Niye seçti bilin bakiim?
Demokrasinin nimetlerinden faydalanmam için seçti
Onlardan da yanayım
Doğrusunu isterseniz
Ben önce kendimden yanayım
Çubuğumu yakarım,
Çıkarıma bakarım!
Siyaset dediğin ballı börek
Yaz geliyor
Avrupa'ya gitmem gerek
Sonra refikam cariyenizin de gözü açıldı
Kuaför, manikürcü
Poker partileri, beş çayı
Hepsini öğrendi mübarek!
Ulan bunca masraf senin neyine,
Bu millete yazık değil mi?
Sen bana ne bakıyorsun
Benim yaptıklarım millet menfaatine
Yaşasın da derim, kahrolsun da derim
Bulgur pilavı da yerim, havyar da yerim
Neden?
Hep vatan için millet için
Sözlerimi “Yaşasın Demokrasi!” diye tamamlarım
Ha, şunu da yazın şair bey
Aziz seçmenlerimi saygıyla selamlarım.
SIKI REJİM
Elbette sıkı rejim yapmalı insan
Genç kalmak için
Ete, pilava, makarnaya paydos demeli bir
Sabah kahvaltısından vazgeçmeli iki
Akşamları hafif yemeli üç
Sonra çok konuşmamalı
Her düşündüğünü söylememeli
Hatta çok düşünmemeli bile
İnsan bunları yaptı mı
Tığ gibi olur
Yaşlanınca da İsmet Paşa gibi olur
Çivileme atlar denize
Bir gece sabaha kadar uyumaz da
Bana mısın demez maşallah
Neden?
Hep sıkı rejimin nimetleri bunlar
Rejim ne kadar sıkı olursa o kadar iyi olur
Bir kere insan kolay kolay hastalanmaz
Hele daha da sıkı olursa
Hastalık nedir bilmez
Bilse de söylemez
Sıkı rejimde yaşayan insan
Çok yemez
Çok konuşmaz
Çok düşünmez
Hülasa efendim
Sıkı rejimin faydaları saymakla bitmez.
KARANLIKTA UYUYANLAR
Birisi sola gel diyor öteki sağa
Biri çekmek istiyor daha uzağa
Kimi taşa sarılmış kimi bıçağa
Memleket sevgisinin kalplerde eseri yok
Yaklaşan karanlıktan kimsenin haberi yok.
Bu gidiş ne tarafa soran sorana
İyiye yağlı kara süren sürene
Bir dövüş başladı ki kıran kırana
Yemeklerin lezzeti, çayların şekeri yok
Yaklaşan karanlıktan kimsenin haberi yok.
Yılan soktu yere zehir akıttı
Gelenler gidenlere rahmet okuttu
Kötüler iyileri ezdi öğüttü
Bir çorba kaynıyor ki tuzu yok biberi yok
Yaklaşan karanlıktan kimsenin haberi yok.
Particiler düşeli koltuk derdine
Atıldı yurtseverlik dağın ardına
Gün doğdu masalların hain kurduna
Kötüler omuzlarda, iyinin değeri yok
Yaklaşan karanlıktan kimsenin haberi yok.
Hastaneler dolu, ilaç pahalı
Ayakkabılar delik, donlar yamalı
Şimdi şerefler bile hep ithal malı
Böyle demokrasinin dünyada benzeri yok
Yaklaşan karanlıktan kimsenin haberi yok.
KOLTUKNAME
Her koltuğu ebedi mülkleri bilir onlar
Çöplükte doğarlar da koltukta ölür onlar
Bir gün huzuruna da koltukla gelir onlar.
Bütün istedikleri tam maaşla yolluktur,
Oturanlar kalkmıyor Yarab bu ne koltuktur!..
Bilmezler aslında ne sağı ne de solu
Bu yüzden düşürürler baba ile oğulu
İdealistler kayıp, her yer onlarla dolu
İnanmışlık onlarca satılmışlık, kulluktur
Oturanlar kalkmıyor Yarab bu ne koltuktur!..
Seçim zamanı gelir hemen inerler köye
Köylüsüne vaatler, ağasına hediye
Kime ne bu memleket gidiyorsa geriye
Kolay azap duymazlar, yürekleri folluktur
Oturanlar kalkmıyor Yarab bu ne koltuktur!..
En ağır küfürleri ederler birbirine
Kendi kirini görmez, bakar hasmın kirine
Herkesi aptal sanır koymaz adam yerine
Kıtlıktan çıkmışlara hedef belli; bolluktur
Oturanlar kalkmıyor Yarab bu ne koltuktur!..
BU DÜZEN
Giden yere çalmış, gelen çiğnemiş
Kaç yüzyıldan beri ezik bu düzen.
Ne dertliye derman ne işsize iş
Her gün biraz daha nazik bu düzen.
Kimi en çoğundan alır payını
Kimi aç geçirir on bir ayını
Bulmuşuz her işin en kolayını
Hiç değişmeyecek yazık bu düzen.
Her yapının sallanıyor temeli
Birinin cebinde birinin eli
Bu hayhuy sürüyor bildim bileli
A'dan Z'ye kadar bozuk bu düzen.
Dertli başımıza gelenler nedir?
Bu ne bitmez, ne tükenmez çiledir!
Aslını sorarsan; kaç yüz senedir
Millete atılmış kazık bu düzen!..
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
 ŞİİRLERİ
| | | | | |