DURULMUŞ BİR DENİZ GİBİ SERSERİ RUHUM
Vurmuyor kıyıya
Artık kabaran dalgalar yok
Kayalıklarda gizlenmiş sirenler çalmıyor
Durulmuş bir deniz gibi
Serseri ruhum
Zamanın demir parmaklıklarıyla örülü
Hayat zindanında mahkûm
Kaybolmuş yaşamını arıyor
Kahkahalarımı nerede yitirmiştim?
Nerede solmuştu yüzüm?
Nerede çoban yıldızı gibi parlayan gözlerim?
Bukle bukle siyah saçlarım
Dans eden güçlü ayaklarım, nerede?
Babamın
Tok, vurgulu ve gür bağırışları
Yüzünden merdiven altında saklı
Çocukluğumu görüyorum;
Sapan taşıyla vurulup
Duvar dibine sinmiş
“Üşüyorum” “korkuyorum” diye seslenen
Kanadı kırık serçenin gözlerinde.
Gençliğimi arıyorum;
Uçurduğum kartalın özgürlüğünde
Yağmurdan sonra açan güneşte
Ve
Yuvarlaklığında dünyayı döndüren
Dolgun kalçaların saçtığı ateşte...
TAHSİN ÖZMEN
Foça - Ağustos 2003
|