YOKLUĞUN, YANAN BİR KİBRİTİN BOYUN BÜKÜŞÜDÜR Bir kibrit gibi yanıyorum, boynum bükülüyor. Yangın! Orman yangınlarının Yanında hiç kaldığı bir yangın. Ateşsiz,ışıksız,külsüz,dumansız... Sensizliğin yangını. Ad koyamadığım sevgili! Sana ad koymamıştım anımsıyorsan. Çünkü ad konulan her şeyin birgün sona ereceğini biliyordum. Seni somutlaştırmak istemedim. Somut şeylerin bir sonu olduğunu bildiğim için.

Gülüm deseydim... Bir gül düşün ad koyamadığım. Güllerin en güzelini düşün... Sevgiyle de olsa,ne kadar sularsam sulayayım Birgün solup yok olup gitmeyecek miydi? Canım deseydim... Birgün can bedenden ayrılıp gitmeyecek miydi? Seni ölümsüzleştirmenin tek yolu buydu. Sen ad koyamadığım. Sen ilk göz ağrım, Sen ufuklar ardında yeni ufuklar olduğunu öğreten, Sen sevgi penceremi sonsuza dek açan YOKLUĞUN YANAN BİR KİBRİTİN BOYUN BÜKÜŞÜDÜR... Saçlarınla gel,gözlerinle gel... İster gün ağarırken İster kararırken gel... Yeter ki gel...

Saatlerce yürüyeceksin bu karda Ardına bakmadan Düşünmeyeceksin geçmişi Gelecek kar gibi Paydos artık mutsuzluğa Son ver hüzne Bahar gelecek mutlaka Kışın ardı umut... RIZA ASLAN

 


ŞİİR PARKI