PERÇEMLİ SOKAK

XII Aydınlık gölgesi gibi gelir peşinden, Yarı belinden yukarısı damların üstünde. Elini kaldırsa kırlangıçlar uçar, Dümen suyunda çıplak ağaçların, Erir bakındıkça gözlerinin mumu. Böyledir bu şehrin saatleri, Bu camların yüzdüğü karanlıkta Sallarım bağırarak mendilimi. Yollar sende başlar, sende biter Açık denize dökülmeden önce XXII Yarısı gündüz bardağın, yarısı gece. Karanfilden küçük, Ay ışığından ince. Çimer akar suyunda düşüncenin, Koşar, koşar, koşar.. XLI Beyaz mendiller vardı havada, Çalgılı gemiler balkonlarda açık saçık. Bir kız vardı yok gibi, öyle güzel Ne yerde ne gökte belki tuzda. Acısında, ekmeğin dilim dilim buğusunda. Kendine göre evlerinin damı, çatanası Bacaların şakırtısında akşam akşam Saksılar sedirler tahtaların güvercini Otursa kısa çoraplarını çekse, dilenmese Beş çocuk anası el. Eciş bücüş maydanoz bahçeleri Düğümlü balıkları bekleyişin Uzun etme iki gözüm, biraz da bize uğra Bu lambanın karpuzu benim işte, Benim işte bu testi Benim işte bu soysuz sevdaların musluğu.

Oktay Rifat Horozcu
( 1914 - 1988 )

Oktay Rifat, Perçemli Sokak, S. 24, 36, 59





ŞİİR PARKI