GİDİLMEYEN YOL

sarı bir ormanda ikiye ayrıldı yolum, ikisinden birden gidemediğim ve yoldaki tek yolcu olduğum için üzgün, uzun uzun baktım görene kadar birinci yolun otlar çalılar arasında kıvrıldığı yeri; sonra öbürüne gittim, o kadar iyiydi o da, ve belki çimenlik olduğu, aşınmak istediğinden gidilmeye daha çok hakkı vardı; oysa oradan gelip geçenler iki yolu da eş ölçüde aşındırmıştı hemen hemen, ve o sabah ikisi de uzanıyordu birbiri gibi hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde, ah, başka bir güne sakladım yolların ilkini! ama bilerek her yolun yeni bir yol getirdiğini, merak ettim geri gelecek miyim diye. iç geçirerek anlatacağım bunu ben, nice yaşlar nice çağlar sonra bir yerde: bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben – ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.

Robert Frost
( 1874 - 1963 )

( Amerika Birleşik Devletleri )

Çeviri : Selahattin Özpalabıyıklar

İzdiham, 10 Mart 2016

GİDİLMEYEN YOL

Sarı ormanın içinde yol ayrımına geldim Ne yazık ki her iki yoldan da gidemezdim Yalnız bir yolcuydum, öylece durdum Bir yolun ötelerine doğru bakındım kaldım Ta uzaklarda yitip gittigi yere kadar. Düşünüp dururken, öteki yolda karar kıldım Belki de böylesi daha iyiydi Çünkü yol yeşildi, tam yürünmek içindi Ve oradan gelip geçenler Üzerlerine basıp geçmiş olsalar bile. Böylece yürüdüm gün ve gece Yapraklar içinde tek başıma sessizce Günler boyu böylece yol aldım Yolun sonunu bile bile, sordum kendime Bir daha geri dönecek miyim, diye. İşte bir feryatla haykırıyorum, Çağlar ve çağlar ötesine Ormanda yol ikiye ayrıldı Ve ben daha az yürünenine saptım Ve bütün olanlar da bu yüzden oldu.

Çeviri : Erdal Ceyhan

YOL İKİYE AYRILDI

Yol ikiye ayrıldı güze batık ormanda, Gezemediğim için üzgünüm ikisini de Bir gezgin gibi tek başına, uzun süre Durdum, baktım en uzaktaki yola Bükülüyordu çalılıkların arasında; Ardından ötekine saptım güzellikten nasipli, Kim olsa onu seçmez miydi zaten, Çimenlerle kaplıydı fethedilmekti niyeti; İşin doğrusu yolların her ikisi de Gerçekte eşit ölçüde aşınmıştı, Ve ikisinde de seher eşit uzanırdı Yapraklara, ayak altında kararmamıştı renkleri Ah, ilkini bir başka güne bıraktım! Anlamadan bir yolun başka bir yola kavuştuğunu, Kararsızdım gidersem dönemem asla geri. Anlatacağım derin bir âh ile bu durumu Yıllar yılı her yerde her zaman: Yol ikiye ayrılmıştı ormanda ve ben - Daha az katedilmiş olanı seçtim, Ve bütün ayrımı yaratan da buydu.

Çeviri : Tuğrul Asi Balkar

Dünyanın En Güzel 100 Şiiri, S. 103

THE ROAD NOT TAKEN

Two roads diverged in a yellow wood, And sorry I could not travel both And be one traveler, long I stood And looked down one as far as I could To where it bent in the undergrowth; Then took the other, as just as fair, And having perhaps the better claim, Because it was grassy and wanted wear; Though as for that the passing there Had worn them really about the same, And both that morning equally lay In leaves no step had trodden black. Oh, I kept the first for another day! Yet knowing how way leads on to way, I doubted if I should ever come back. I shall be telling this with a sigh Somewhere ages and ages hence: Two roads diverged in a wood, and I - I took the one less traveled by, And that has made all the difference.

Collected Poems of Robert Frost, S. 131

Şiiri sesli izlemek için tıklayınız.





ŞİİR PARKI