EGE' NİN ÖYKÜSÜ

( Ariadne'nin ipliği )

    Yunan mitolojisine göre Theseus, Atina Kralı Aegeus'un oğludur. Girit Kralı Minos, Kral Aegeus'u yenmiş ve onu her yıl ülkesinin en seçkin yedi delikanlısıyla, en güzel yedi kızını Girit’in ünlü Labirent'inde yaşayan Minotaurus adlı canavara kurban etmeye mahkum etmiştir. Bu acımasızca uygulama yıllardır sürüp gitmektedir.

    Bir gün, yine 14 genci canavara kurban verme vakti geldiğinde, Theseus bu uygu- lamaya son vermeye karar verdi. Bu töreye son vermenin tek yolu, Minotaurus'u ortadan kaldırmaktı. Bunu başarabilmek için bu kez Theseus kurban edilecek 14 gençten birisi olarak Girit'e gidecekti. Düşüncesini babasına açtığında babası:

    "Yapma, etme, oğlum." dediyse de oğluna sözünü geçiremedi.

    Sonunda oğluna şöyle yalvardı:

    "Bak oğlum, sonunda ölüm olduğunu bilsen bile yolundan dönmeyeceğini biliyorum. Gemine kara bir bayrak çektireceğim. Eğer sen de Minotaurus’a yem olursan, kara bayrağı indirmesinler. Yok eğer o canavarı öldürebi- lirsen, kara bayrağı indirip ak bayrağı çek ki, gemini enginde gördüğümde olup bitenleri anlayabileyim."

    Kral bunları söyledikten sonra kara bir bayrak çektirdiği gemideki diğer on üç gençle birlikte oğlunu da uğurladı.

    Theseus ve arkadaşlarının kara bayraklı ak gemisi o zamanki adı "Arkhipelagos" olan Ege’de martı gibi süzülüp, bir süre sonra görünmez oldu.Theseus’un teknesi günlerce süren yolculuğun sonunda Girit’e vardı. Kral Minos ağırladı kurbanlık konukları..

    Bu ziyafet sırasında Theseus Kral Minos’la, Kraliçe Pasife’nin biricik ve dünya güzeli kızları Ariadne'yi gördü. İki genç göz göze gelir gelmez vuruldular birbirlerine. Bu kez de, Ariadne çalıştı Theseus’u ölüm yolculuğundan döndürmeye. Ama delikanlının kararı karardı.

    Bunun üzerine Ariadne, ona şöyle dedi:

    "Labirent'e girip de sağ çıkmak olası değildir. Herşeyden önce Minotaurus denilen baş belası hiç bir kurbanını sağ bırakmamıştır. Hem onu öldürsen bile, Labirent öylesine karışıktır ki, yolunu bulup ta dışarı çıkmak olası değildir. İyisimi, sana bir yumak iplik vereyim. Yumağın ucunu girişte bir yere bağla, ipliğini çöze çöze ilerle Labirent'in arap saçından beter dehliz- lerinde. Minotaurus’u öldürmeyi başarabilirsen, serdiğin ipliği izleyerek bulursun çıkış yolunu. Theseus yumağı aldı ve Ariadne' ye söyledik- lerini yapacağını, salimen dönerse onu beraberinde Atina'ya götüreceğini ve onunla evleneceğini söyledi.

    Öyle de yaptı korkusuz Theseus. Ariadne’nin yumağını çöze çöze ilerledi. Sonunda vardı Minotauros’un bulunduğu bölmeye. Minos’un Minotaurus’u insan bedenli, boğa başlı azgın bir canavardı. Theseus, zorlu bir savaşımdan sonra Minotauros’u öldürdü. Ariadne’nin ipliğini izleyerek, binbir güçlükle buldu çıkış yolunu. Böylece Theseus, tanrısal sanatçı Fethiye’li Daidalos’un yaptığı Labirent'e girip sağ çıkan ilk insan oldu. Üstelik bu zafer sonunda her yıl bu canavara on dört genç kurban edilmesi uygulaması da son bulmuş oldu.

    Theseus, söz verdiği gibi, Prenses Ariadne’yi de alarak ülkesine dönmeye karar vermişti. Bu düşüncesini Kral Minos'a açtığında, Kral biricik kızının bu yabancıyla gitmesine karşı çıktı. Ancak gençler birbirlerine o kadar seviyorlardı ki, Ariadne, Theseus için ailesinden ve sahip olduğu herşeyden vazgeçerek onunla gizlice adadan ayrıldı.

    Önce kazandığı zafer, daha sonra Ariadne'yi alabilmek için verdiği mücadele, Theseus' a ülkesine dönerken, gemisindeki kara bayrağın yerine ak bayrağı çektirmeyi unutturdu. Kıyıdaki en yüksek burçtan oğlunun yolunu gözlemekte olan Kral Aegeus, gemideki kara bayrağı görür görmez oğlunun başına bir felaket geldiğini sanarak, kendisini burçtan denize atarak paramparça oldu.

    Bu efsaneye göre, o günden sonra bu güzel denize “Aegeus’un denizi” dendi ve daha sonra da bizim söylediğimiz şekliyle "Ege Denizi" oldu.