ÖĞRETMENİN MEKTUBU

Bugün, Düne dair ne varsa akıllarda, Tutam tutam birleştirip getirdim sana. Bugün, Biz karşınızdaysak eğer Ve bizler gönül vermişsek bilimin ışığına, Bilginin, bilimin önemini öğrenmişseniz eğer Kolay mı oldu sandınız? Kolay mı gençler?
Dün, Kapkaraydı ufuklar... Gece gibi kapkara... Hani fırtınalı, Hani ışıksız, Hani göz gözü görmez geceler var ya! Hani dönem dönem kalpleri mengeneyle sıkan; Huzursuz, mutsuz, sonsuz gibi gelen o karanlık var ya! İşte o, O gelip çökmüştü zincirler takmak için yurduma. O, dertlerin en bitmezi; O, dertlerin en acımasızıyla vurup durmuştu ya göğüslerimize. Hani herkes başını öne eğip "Elimden ne gelir" demişti ya! O an biz vardık... Bizdik sabreden, Bizdik karanlıktan aydınlığa nasıl çıkılır, öğreten... Aydınlık yolları bulup gösteren de bizdik. Sorarım size, bizden başka hangi umut kalmıştı içinizde?
O günler, döne döne gelse de yurdumun üzerine, Bir öğretmenin sizler gibi öğrencileri varsa Ve siz öğrenciler, Aynı karşılığı görürseniz dokununca onların ellerine; Kim yıkacak bu yurdu?! Kaçıp gitsin, kalmışsa biraz aklı başında...
Biz: Ana elinden çıkıp yurt sathına dağılan, "Hizmet ister" denince "Vatanım!" diye koşan; Meriç ile Dicle'yi, Ceyhan'la birlik tutan, Gediz'den Aras'a dek kalem tutan elleriz.
Ayırmadık kimseyi; ne zengin, ne fakiri. İşçisi de bizlerdik; sanatçısı, şairi. Biz yönettik ülkeyi, yönetilen de bizdik. Bizlerdik şehitlerle gazilerin önderi.
Bugün "Yirmi dört Kasım", hem üzgünüm hem mutlu Öğretmenlerim desem!.. Yaşamıyor birçoğu... Zaman gerçekten bir su, su gibi akıp gider. Unutmayın çocuklar, yetişmek gayret ister.
Bizler yılmamıştık hiç, sakın yılmayın siz de Vatanımız yaşasın, sonsuz bir özgürlükle... Çözülmesin milletim, tek yürek tek ses olsun. Zorluklar geçip gider, yeter ki birlik olsun.
En mutlu anlarımız, paylaşmaktır bilgiyi. Bu vatan görev bekler, hazırız koşar gibi. Durmak dinlenmek olmaz, eğitimde neferiz. Dinleyin çocuklarım!.. Bizler... Öğretmenleriz! Günay TULUN


ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN :




ŞİİR PARKI