OHRİ

Dağlarında kekik topladığım Ovalarında keklik avladığım Bulutlarına sevdamı yazdığım, Ah Ohri! ! ! Canım Ohri! ! ! Yaslamış yamaçlarına başını İçim gibi hüznü yaşıyordur şimdi.

O zamanlar içtiğimiz su ayrı gitmezdi. Birlikte güler; birlikte ağlardık. Kahveleri birlikte sürerdik ocaklara Aynı sofrada bölüşürdük lokmaları Bir gün aramıza bir tohum düştü. Filizlendi, ağaç oldu büyüdü. Her dalında kan, nefret, kin. Tat vermez oldu Ohri.

Korkar olduk birbirimizden. Biz Şaşkolardan, Şaşkolar Begoviçlerden Begoviçler Lülelerden, Aramızda yalın kılıç bir savaş başladı. İlkin çatıda beyaz güvercinler kayboldu. Kara bulutlar çöktü, Ohri'nin Nemli doruklarına Toz duman bürüdü sokakları Kin esaret Kaçmak düşer buradan, Son bir cesaret. Yüzüm gurbete doğru Bilinmeyen yerler umut oldu.

Hey! çıplak dallarını Ohri'ye salmış çınarlar, Ateş, barut, is kokan sokaklar. Viran olmuş bağlarda, Şarkımı fısıldayan sansarlar, İstanbul'da bir çift göz sizin için ağlar.

Haber saldım dostlarıma, İçin için ağladım, Gözlerim kapıda günlerce haber bekledim. Allak bullak olmuş dünyamda Haberlerimi taşımayan turnaları mı Vursam? Tükenmiş bir hayatı taşımayan ayakları mı? Canlı varamam gayrı, Dostum Şaşko'ya haber salın, Mezarımı Ohri'ye kazsın...

Nurhan YAŞAR 05/Ekim/2003 Antalya
(Bosnalı Rezzak öğretmene sevgilerimle)


 




ŞİİR PARKI