DESTİNA

Aşklara vurur bülbülüm / yuvalanır gönlümün gülüstanına. Gülüşün can sıcaklığımdır üşüdüğümde / soluğun ateş Yak savur küllerimi çölüme döneyim. Orman fısıltıları kulağımda/ rüzgar ıslıkları Yağmur tutuşmaları / sevgi buluşmaları Aşkın düştüğü yer… Yangın Yalnızca nefesin dindirebilir volkanımı Ve rüzgarın merhem olur yarama süründüğüm. Bil ki derin kuyularında hasretimin suyu sensin Ve nasılsan öylece gel salınışın rüzgarıyla Irmakların sesiyle ay serenatları dökülsün kulağıma Dudağıma işlesin meltem meltem seher yağmurları Gözlerinin içinde sönmüş bir tutam yıldız gibi kalayım. Uçurumlara tutsak bir rüzgarım, yağmurlarla yaralı sesim Fırtınalarda çırpınan suyum, hıçkıran ışık Karlı dağlarda uzak bir ses gibi Solgun bir anıyım şimdi bu uzak kentte Kuşların göçüp gittiği mevsimlere benziyor yüzüm Ömrümün bütün dallarını silkeledi hayat Bütün bahçelerinden kovuldum umudun Bir acıyı aşmak için, bin acıyı sırtıma vurdum. Uzak düştüm saçlarıma karanfil eken yıldızlardan Sahipsiz mezarlıklar ülkesinde çıplak dolaşıyorum şimdi İçinden kırılmış bir gölge Başka hangi duvara yaslanabilir ki aşktan öte Ve nasıl dayanabilir ki Sevinçler yoksa terkisinde çekilen acıların. Ah Destina yaralı kızım, utangaç yıldızım Yaslı gelinim, Anadolum, sarı sızım, sorma beni Baktığım her pencerede doğulu ezikliğim Yurdundan kovulmuş bir coğrafyasızım Çıktığım her yolculukta türküler tutuşur içimde. Şimdi uzak bir sızıda nar ile közlenip Çoğalan yalnızlıklarla yeryüzüne dağılıyor kalbim. Kalbim ki, zemherinin ortasında kanatları üşümüş yavru bir kuş Nereye uçsun ki, umutlar yoksa kanadında savuran yellerin. Bırak bende başlasın bu ateş sende bitsin Aşktan öte ne varsa kalbimde savur gitsin Gecelerin uzun kirpiklerine yalnızlığımı iliştirip ağlayayım. Ey göğsümde nar sıcağı, çığlığıma sinen duman İçime soğurmuş küllerini bırak kızıl bir sabahın Bırak ki dağılsın ıstırap yüklü bulutlar Ateş oflayan ormanında bu ahın. Gün ışığıyla işlenmiş bir çiçeği Koparıp göğsümün üstüne bastırıyorum her akşam Dindirsin diye yüreğimdeki sızıyı Tam da usumun ortasına düşerken gülbahar ülkem. Ah Destina’m, kara kızım, uzun saçlı hasretim Kül rengi kirpiklerinde nehirler yürüyenim Gelirsen sevdiğim çiçekleri getir Gönlünün güneşli bahçelerinden / nilüferlerin zülüflerinden Ve derin kuyularından hasretin, su getir. Koca İstanbulu getir bana gelirken Mis sokağını, karanfil konağı, kitapçı dükkanlarını Üç beş dergi, diline dolanan bir şarkıyı, bir çınar altını Mor salkımlı düşlerini getir İstiklal caddesinde el ele dolaşan yeniyetme sevdalıları Yıldızlar getir kaygısız bir gecede Ayışığı gülüşünle sarıl içimdeki feryada. Düşsüzüm düşlerine al beni / soluksuz sevişmelerine sakla Dudaklarınla kapat dudaklarımı / soluduğumda Uyuduğumda / alnımdan öperek uyandır beni Ki, denizlerin sevgiyle köpürdüğü saatlerde Şiirin yedirenk çakılları vursun kıyılarıma Aşk bir yanımı alıp götürsün / özlem bir yanımı Bir ömür sevgi yağmurunla ıslanayım. Şimdi ayışığıyla süslenmiş penceremde Sen gecegözlü güvercinimsin, özlem yüklü şiir’im Bırak güllere vursun gülüşün / harelensin denizlerin yüreğine Yanaklarında aşkın solmayan rengi Saklayıp gecelere gizini / yıldızlara uzansın mavi düşlerin. Bense çevire çevire dört duvarımı / bir ömür aşkınla böyle yanar kalayım...


Nuri Can

Şairin diğer şiirlerine   buradan   ulaşabilirsiniz ...




ŞİİR PARKI