Bir gidiş değil benimkisi, her seferi bir tümevarım
her seferi bir çizgi eksiliyor alnımdan
ve doğuyorum dudaklarından..
Başlayıp başlayıp
yarım bıraktığım şiirler gibi
bu yağmur peşimsıra
bu çocuk sesi tıpırtıları gecenin
ah çekip kolundan
gitme diyemedim
bir salınımı daha sensiz bedenin
ah gece;
kimbilir boynunda hangi
nefesi
bir martıya eşlikti tüm derdi
kanatlarım kopuk
yürümek yakışmadı gözlerime
uçmak gerek
ellerim, hayırsız ellerim çok korkak, ellerine
ve saçlarının alazında karabatak
bir dalıyor bir çıkıyorum
yosungözlüm denizine.
Hava sessiz bir rüzgarı
çırpıştırıyor
sisli pörsümüş bakışlarım
vardı meyhanenin bir köşesinde
artık kadehlerde yalnız
ve yokolup gitmek kaldı
geriye.
Bir kadın vardı sigara ve çiçek satıyor
birden seni anımsatıyor çektiği bir nefes
yüzümü gömüyorum toprağa
ve topkapı ayasofya galata
bir vapurun sağrısında
bir sigara...bir sigara
uçup gidiyor gülümsemen
bir çocuğun omuzlarında.
Bense bir efiltiydim
esip geçiverdim kafandan
haydi git bir rüyaydı herşey
yüzleşme vaktiydi
kaşlarım yüzüme dökerken.
Yalnızca; dudakların bırak
belki bir Zeki Müren şarkısı değillerdi
ve fakat oniki martıyla yola koyuldular...