ÇENGELKÖY'DE BİR ŞAFAK KARŞILAMASI

Bir gidiş değil benimkisi, her seferi bir tümevarım her seferi bir çizgi eksiliyor alnımdan ve doğuyorum dudaklarından..

Başlayıp başlayıp yarım bıraktığım şiirler gibi bu yağmur peşimsıra bu çocuk sesi tıpırtıları gecenin ah çekip kolundan gitme diyemedim bir salınımı daha sensiz bedenin ah gece; kimbilir boynunda hangi nefesi bir martıya eşlikti tüm derdi kanatlarım kopuk yürümek yakışmadı gözlerime uçmak gerek ellerim, hayırsız ellerim çok korkak, ellerine ve saçlarının alazında karabatak bir dalıyor bir çıkıyorum yosungözlüm denizine.

Hava sessiz bir rüzgarı çırpıştırıyor sisli pörsümüş bakışlarım vardı meyhanenin bir köşesinde artık kadehlerde yalnız ve yokolup gitmek kaldı geriye.

Bir kadın vardı sigara ve çiçek satıyor birden seni anımsatıyor çektiği bir nefes yüzümü gömüyorum toprağa ve topkapı ayasofya galata bir vapurun sağrısında bir sigara...bir sigara uçup gidiyor gülümsemen bir çocuğun omuzlarında.

Bense bir efiltiydim esip geçiverdim kafandan haydi git bir rüyaydı herşey yüzleşme vaktiydi kaşlarım yüzüme dökerken.

Yalnızca; dudakların bırak belki bir Zeki Müren şarkısı değillerdi ve fakat oniki martıyla yola koyuldular...

Nihat POLAT
Kasım 2001 / Çengelköy.

 




ŞİİR PARKI