- I -
Sensizlik ayrımlarında bu beden
tek tek dökülüyor alnımdan tin ve ten
susuyorum...
eski zaman sevdalarına imrenerek.
Susuyorum - düşle gelen düşle gider- der gibi...
Bir kırlangıcın sesi olup düşerken ayazıma
ısıtıyor nefesin,
ağzımda dünya masalları var
bir bir senle bana kurguladığım
hiç susmuyorum o terli akşam üstleri
verandasında madam Pierr’in
hiç susmuyorum o gece yarıları beşyıldızlı akşamlarında şehrin
anlattıklarım kalamaz bende
sadece ses olmak ve sonra anı kalmak
için geldiler bana.
sadece söylemek düşer dilime
evvel zaman sevdalarına öykünüyor her masal
evvel zaman masallarına öykünüyor her sevda
ve işte bu yüzden ritmi tutmuyor bedenlerin
bu yüzden belki de sade sevişlerim
üzeri soslu aşklar külliyatında geçmedi adım.
sensizlik ayrımlarında bu beden
düşüyorum, üşüyorum,
sustum, her aşk kendi içinden doğuracak etini...