Neden böyle hicrana bürünürsünüz dağlar?
Zamanın aksine genç görünürsünüz dağlar.
Bu kızıl akşamların taşırsınız yasını
Sis çökmüş ufuklarda dövünürsünüz dağlar.
Destanlaşan aşkları taşıyıp bağrınızda
Ferhat’ı gördüm diye övünürsünüz dağlar.
Çobanların kavalı ninni gelirdi size
Şimdi yalnızlıklarla örünürsünüz dağlar.
Suların gölgesinde,ölüm sessizliğinde
Hazan gelir, libastan arınırsınız dağlar.
Şimşek çakar, gök gürler, yağmur yağar, sel olur
Çirkin talihinize yerinirsiniz dağlar.
Söner bütün umutlar, topraklar çoraklaşır
Hüzünlü kubbenizde barınırsınız dağlar.
Tutkular keder olur, hevesler yanık türkü
Sürgüne mahkûm gibi sürünürsünüz dağlar...
NİHAT MALKOÇ