Şehzade Mustafa'nın Hürrem Sultan'ın da etkisiyle Kanuni tarafından öldürtülmesi ve ardından Şehzade Cihangir'in de ölümü üzerine padişahlığa aday iki şehzade kalmıştı. Şehzade Bayezid, kendisine dost gözüken baş düşmanı Lala Mustafa Paşa'nın kışkırtmasıyle ve kardeşi Selim (II. Selim) ile tutuştuğu Konya Savaşı'nda yenilgiye uğraması üzerine, İran Şahı Tahmasb'a sığınmak zorunda kaldı.

Şah Tahmasb, önce şehzadeyi çok iyi kabul etmiş, fakat sonradan, Osmanlı saltanatının tek adayı Şehzade Selim'in dostluğunu ve minnetini kazanmak düşüncesiyle, onu, İstanbul'dan gelen Selim'in adamlarına teslim ederek, 25 eylül 1561'de öldürülmesine sebep olmuştur. Güzel şiir yazan ve şiirlerinde Şahsî mahlasını kullanan Şehzade Bayezid'in oradan babasına yazdığı manzum yakarış mektubu ile Kanunî'nin bu mektuba verdiği cevap aşağıdadır:




EY SERÂSER ÂLEME
SULTÂN SÜLEYMÂNUM BABA

Ey serâser âleme sultân Süleymânum baba Tende cânum cânumun içinde cânânum baba Bâyezidine kıyar mısın benüm cânum baba Bîgünâhım Hak bilür devletlü sultânum baba. Ey baştanbaşa bu aleme Sultan Süleyman olan babam Tende canım, canımın içinde cananım babam Bâyezidine kıyar mısın benim canım babam Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba. Enbiyâ serdefteri yâni ki Âdem hakkıçün Hem dahi Mûsî ile Îsî-i Meryem hakkıçün Kâinâtın serveri ol Ruh-i â'zam* hakkıçün Bîgünâhım Hak bilür devletlü sultânum baba. Peygamberler defterinin başındaki yani Âdem hakkı için Hem de Musa ile Meryem'in İsa'sı hakkı için Kâinâtın reisi o yüce ruhlu* hakkı için Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba. Sanki Mecnûnum bana dağlarbaşı oldu durak Ayrulup bilcümle mâl ü mülkden düşdüm ırak Dökerüm göz yaşumu vâ-hasretâ dâd el fırâk Bî-günâhum Hak bilür devletlü sultânum baba. Sanki Mecnunum bana dağlar başı durak oldu Bütün mal ve mülkten ayrılıp uzağa düştüm Ayrılık ve özlem acısından medet diyerek gözyaşı dökerim Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba. Kim sana arzeyleye hâlüm eyâ şâh-ı kerîm Anadan kardaşlarumdan ayrulup kaldım yetîm Yok benüm bir zerre isyânum sana Hakdur alîm Bî-günâhum Hak bilür devletlü sultânum baba. Sana halimi kim söylesin ey cömertlik ve hoşgörü padişahı Annem ve kardeşlerimden ayrılıp yetim kaldım Allah biliyor benim sana en küçük bir isyanım yoktur Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba. Bir nice ma'sûmum olduğun şehâ bilmezmisün Anlarun kanına girmekten hazer kılmazmusun Yoksa ben kulunla Hak dergâhına varmazmısun Bîgünâhım Hak bilür devletlü sultânum baba. Padişahım ne kadar çok masumum olduğunu bilmez misin Onların kanına girmekten kaçınmaz mısın? Yoksa ben kulunla Hak dergâhına varmaz mısın? Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba. Hak teâlâ kim cihanın şahı itmişdür seni Öldürüp ben kulunu güldürme şahum düşmeni Gözlerim nuru oğullarımdan ayırma beni Bigünâhum, Hak bilür devletlü sultânum baba. Allah ki seni cihanın padişahı yapmıştır Ben kulunu öldürüp düşmanı güldürme padişahım Gözlerimin nuru olan oğullarımdan beni ayırma Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba. Tutalum iki elim baştan başa kanda ola Bu meseldür söylenür kim kul günâh itse n'ola Bâyezîdin suçunu bağışla kıyma bu kula Bîgünâhım Hak bilür devletlü sultânum baba. Tutalım iki elim baştan başa kanda olsun Bu özdeyiş söylenir ki kul günah etse ne olur Bâyezîd'in suçunu bağışla kıyma bu kula Günahsızım, Allah bilir, devletli sultanım baba.

EY DEMÂDEM MAZHAR-İ
TUĞYÂN U İSYÂNUM OĞUL

Ey demâdem mazhar-ı tuğyân u isyânum oğul Takmıyan boynuna herkiz tavk-ı fermânum oğul Ben kıyarmıydum sana ey Bâyezîd-Hânum oğul Bîgünâhum dime, bâri tevbe kıl cânum oğul. Ey sık sık haddini aşan ve isyan eden oğlum Benim emirlerime asla boyun eğmeyen oğlum Ben kıyar mıydım sana ey Bâyezîd Han'ım oğlum Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum. Enbiyâ vü evliyâ ervâh-ı azem hakkıçün Nûh u İbrâhim u Mûsâ İbni Meryem hakkıçün Hâtm-i âsâr-i nübüvvet Fahr-i Âlem* hakkiçün Bîgünâhum dime bâri tevbe kıl cânım oğul. Nebiler, evliyalar, ulu canların hakkı için Nuh, İbrahim, Musa ve Meryem oğlu hakkı için Son peygamber olan alemin övünç kaynağı* hakkı için Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum. Âdem adın itmiyen Mecnûna sahrâlar durak Kurb-i taatden kaçanlar dâimâ düşer ırak Ta'n değildür dir isen vâ hasretâ dâd el firâk Bîgünâhum dime, bâri tevbe kıl cânum oğul. Âdem adını söylemeyen Mecnûn'a sahrâlar durak olur Büyüklere itaat etmeyen daima uzağa düşer Kader değildir hasret ve ayrılık acısından medet dilersen Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum. Neş'et-i Hakdur übüvvet râm olan olur kerîm "Lâ-tekul-üf" kavlünü inkâr eden kalır yetîm Tâate isyâna alîmdür Hudâvend-i Kerîm Bîgünâhum dime, bâri tevbe kıl cânum oğul. Nebilik Haktan kaynaklanır itaat edene ihsan olunur Anaya babaya üf deme sözünü inkar eden yetim kalır Allahın emirlerine isyanı kerim olan Allah bilir Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum. Ruhm ü şefkat zîb-i îmân olduğun bilmezmüsün? Ya dem-i masûmu dökmeden hazer kılmazmusun? Abd-i âzâd ile Hak dergâhına varmazmısın Bîgünâhum dime, bâri tevbe kıl cânum oğul. Merhamet ve şefkatin imanın süsü olduğunu bilmez misin Ya masum kanı dökmekten sakınmaz mısın Kulları azad ederek Hak dergâhına varmaz mısın Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum. Hak reâyây-i mutî'e râî etmişdir beni İsterüm mağlûb idem ağnâma zîbi düşmeni Hâşe lillâh öldürürsem bîgünâh nâgâh seni Bîgünâhum dime, bâri tevbe kıl cânum oğul. Hak beni itaat eden tebama koruyucu etmiştir Düşman canavarını mağlup etmek isterim Seni günahsızken öldürürsem Allahtan korkarım Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum. Tutalım iki elün başdan başa kanda ola Çünki istiğfâr idersün biz de afv itsek n'ola Bâyezîdim suçunu bağışlarım gelsen yola Bîgünâhum dime, bâri tevbe kıl cânum oğul. Tutalım iki elin baştan başa kanda olsun Çünkü tövbe ediyorsun, biz de affetsek ne olur? Bâyezîdim suçunu bağışlarım gelsen yola Günahsızım deme hiç olmazsa tövbe et canım oğlum.

Kanuni Sultan Süleyman "Muhibbi"
( 1494 - 1566 )

Osmanlı Tarihi I, Çadırdan Saraya


* Hz. Muhammed


Şiirlerin bazı bölümlerini sesli izlemek için tıklayınız.



ŞİİR PARKI