KARMA ŞİİRLER

 


AĞAÇ

Bu dağ başında yol üstünde
Neler çekmedi bu ağaç?
Karga dallarında gelin oldu.
Fatma kızın gölgesinde kapattılar ağzını
Kadın oldu!!!
Dili yok ki söylesin onbaşıya
Sarı Ahmet'i kimin öldürdüğünü
Müdür beye rüşvet olarak
Beşibiryerdeyi kimin götürdüğünü
Bu dağ başında, yol üstünde
Aç bi ilaç
Neler çekmedi bu ağaç?

MADALYANIN TERS TARAFI

Nazım Ağa yirmisekiz yaşında
Ayna da var eğerinin kaşında
Nahiye zengin, eyyam seferberlik
Nazım Ağa müdür üstelik.
Murtaza Çavuş peşi sıra
Çaldı çırptı vura kıra
Kadın, koyun, öküz, para...
Altın kaplattı köpek dişini
Nazım Ağa bilir işini
Kestiği kestik astığı astık
Asker karılarının kar gibi kolları
Nazım Ağa'ya yastık..



Nazım Ağa şimdi altmış yaşında
Konağı var Akköprü'nün başında
Karşıdan görülür kordelası
Göğsünde İstiklal Madalyası...

İSMET'İN PERİLERİ

Şu pırıl pırıl, zarif
Şu dağ gibi sarp, çetin
Şu onbeşinde genç kız
İlham perisi İsmet' in.
Annesi otuzbeşinde akça pakça
Geçer akçe.
O da perisiydi İsmet'in
Kanad urdu bir zamanlar
Allah'ı var
O kadar mı ya dostlar
Perinin bir de ellisinde
Anneannesi var.
Hani kanatları yolunmuş
Kalçalar lenger
Artık uçamaz olmuş
O şimdi damatla gırgır eden
O vaktiyle İsmet için
Pır pır eden.
Sanmam ki kısmeti kesile
Götürü almış onları İsmet
Nesilden nesile.
Biri giderse gelir birileri
Gidi İsmet'in perileri...

AVCILAR DESTANI

Vurulmayan ördeğin vurulduğun görmüşüz
Hem de vurulduğunun görüldüğün görmüşüz.
Ömründe tüfek nedir bilmeyen nekeslerin
Avda culluklar gibi kurulduğun görmüşüz.
Günlerce sürek avı yapıp kurt vuranların
Bir tepecik aşınca yorulduğun görmüşüz.
Bir tilkinin ardından sekiz tüfek atılıp
Atmayandan hesabın sorulduğun görmüşüz.
Biz bu er meydanında toy diye, turna diye
Balıkçılın vurulup yolunduğun görmüşüz.
Bir atışta söğütler altındaki derede
Yedi ev ördeğinin savrulduğun görmüşüz.
Meke' nin yeşil baş ördek diye Sıtkı'ya
Vurulup ta önüne atıldığın görmüşüz ...

TAŞLAMA

Şehrabı siyasette berbade dek gideriz
Sonra da devr elinden feryade dek gideriz.



Mir ahurun elinde bir küheylan at durur
Tutar onu beğenmez himaredek gideriz.



Kimesneye benzemez, kendumuza benzeriz
Kalkanı sırtlayınca avrade dek gideriz.



Öğleye viski içer, akşam iftar ederiz
Lehülhamd Müselmanız, cellade dek gideriz.



Sıkı imtihan olsak onbaşı olamayız
Velakin paşası bol diyaredek gideriz.



Önümüze dağları kendimiz sıralarız
Sonra da medet diye Ferhadedek gideriz.



Ne olacak bilinmez akıbet ahvalimiz
Sual edip Sıtkı'ya üstadedek gideriz...

BİR MEDRESELU' DAN BİR MEKTEPLU' YA

Yirmi yıldır Beypazar'da ihkakı hak eyleriz
Yalan bilmez, dolan bilmez, hakkı intak eyleriz.



Riyakarın, düzenbazın, pespayenin yaftasın
Alnının ta şakkına hemen ilsak eyleriz.



Mazlum ile bileyiz biz gedalarla bileyiz
Sen nara ur ya hak deyu biz iltihak eyleriz.



Çün nazire bünyad ettik sehamı kazaya biz
Maziyi berbadeyledik hali firak eyleriz.



Nef' iye üstad olduk destur deyip İsmet'e
Rehi hak da çün tabible hep iftirak eyleriz.



Sen hıyarı tasrif eyle hemen babı tefes'ülden
Tabibanız hep ol babdan biz iştikak eyleriz.



Gazabından İsmet'in hazer eyle Sıtkı'ya
Biz de anı tenzih eyler pakü berrak eyleriz.


SITKI TUNCER

( 1920 - 1978 )

 

 


 



ARKADAŞINIZA GÖNDEREBİLİRSİNİZ :




ŞİİR PARKI