GÖNÜL YAŞI
Doğduğu yaşta insan,
Ölürken de..
Demek ki,
Anam da yaşlanmadı, babam da,
Biz aldandık..
Meğer sabitmiş gönül yaşı..
  
Yaş geçmiş baş aynı baş
Ama saçsız,
Ama kırlaşmış,
Göz halkalarım kırışık,
Safça belki ama,
kendimle barışık..
Yaşımı sorma bana,
Yakışır mı der, şaşarsın..
Bendeki halleri..
Yıllar geçse ne yazar,
Acıları neşeleri,
süzmüşler azar azar..
  
Yaşa başa bak derler,
o hazanı görüntünün,
gönülde..
Yine, 14 ndeyim ömrün.
Vurulmasına ramak yaşıyor hayat
O gerçek mührün..
İnsan olmak unutmakmış, en acı hançer yarasını..
Belki.. zaman
Boyuyor beyazın karasını..
  
Bilse taşır mı beden,
yüklendiklerini..
Ne acımasız, kırar döker
Kerpeten gibi bazen, hoyratca söker,
Koparır alır dünya ,
verdiklerini..
  
Evladım diyerek,
Buram buram sıcakta nasırlı ellerinin
Toprağa sarılışı vardı ki bir,
Çıkım başında bir nefes gölgede.
Kucağında sarılışı özledim ..
Babama,
Dolana dolana..
  
Buğday tarlasında ,
Terli, ıpıslak.. Buğday kılıçığı yapışmış,
En helalinden memelerden, şapur supur,
Doymayı özledim..
Yaz yağmurunun parfüm sürdüğü
Mis kokulu örtmeyi özledim..
Rüzgarda savuralan
Anamın boynuna,
Sarılıp ta ağlamayı, hıçkıra hıçkıra..
  
Kurtuluş son nefeste
Keşke..
Kim bilir, boncuk boncuk verirken canı,
Senide alacak..
Alan ananı , babanı..
Özleyerek bitecek belki
Hayat..
Siren çalacak apansız,
Öyle bir yel ki,
Hoyrat acımasız…
Recep KARADERELİ
2003 - Aralık
| | |