YOLCULUKLAR

Sıladan ayrılıp, düşünce yola, Su ardımızdan, dualarla dökülür. Yalan- gerçek arasında, sonumuz hayır ola, Ömür kısa, yollar uzun kıvrılarak bükülür..

Gurbetin sancısı başlar, yıkılır duvar, İçin burkulur, gözlerin buğulanır, Şimdi ayrılık zamanı, hesaplaşma var, Dudakların en içten titreyişle, Son duaları mırıldanır..

Sisleri yırtar, açılır gerçekleri ömrün, Yolda işaretler, km taşları, Uzayıp giden direklerce, geçmiş sıralanır.. Karışık umutlara dost arar, biçare gönlün, Viyadüklerde sevgiler, ıssız kalır…

Giden otonun , köşe köşe ışıkları, Avuntu olur, umutlara açılan, Ve bazen coşan, pişman duyguları, Kan örter, yürek ağladığı zaman..

Kucaklamasına bak, Kıbleye yönelik seccadenin, Mezarı andırır, tepende tavanı, Loş ışıklı tünelin.. İçinden akar, pişmanlığı isyanın, Sıcaklığında haz arar,merhametli elin..

Ümit var ol, dertler biter, Firavunu olsa da, her Musa’nın, Yüzümüz olmasa da, o af eder, Şakağından süzülsün, yaşları duanın..

Hep gurbetteyiz, gaflet sarar bilmeyiz.. Alçak dağları geç, yükseklere hevesimiz.. Bir küçük kan pıhtısı biz, Böbürlenir, kirleniriz.. Kuran’ın izinde,örnek olsun neslimiz..

İster avam ol, ister elit tabaka, Dönüş onadır, her şey aslına rücu, Son binit, dört köşeli bir sanduka.. Toprak açmış karnı, bozar orucu..

Göz önünde seyreder, uzanır gider. Ova, dere çöl, bozkır, sis bulutu dağlar, Her birinde bir anı, yaşamdan kesitler.. Son durağa çeker, sır dolu manzaralar.

Ne zormuş bırakmak, yalancı saltanatı.. Dertli dua gönüldendir, vicdan sızlatır, Mesele, şerefle bitirebilmek hayatı, Yolculuklar insana sonu hatırlatır…

Recep KARADERELİ


Ocak - 2005

 




ŞİİR PARKI