RUBÂİLER
(Farsçalarıyla birlikte)

Ber çehre-ye gol nesîm-e nevrûz hoşest, Der sahn-ı çemen rûy-e delefrûz hoşest, Ezdî ke gezeşt her çe gûyî hoş nist; Hoşbaş vêz di megû ke emrûz hoşest. Gül çehreye nevruzda vuran rüzgâr ne hoştur. Sahn-ı çemendeki o işveli yâr ne hoştur, Dem vurma köhne geçmişten, hiç hoş değil o, Beraber geçen günlerimiz ey yâr ne hoştur. Nakerde gonah der cehan kist begû? An kes ke gonah nekred çon zişt begû, Men bed konem ô to bed mokâfat koni; Pes ferg-e miyan e men ô to çist begû. Şu dünyada günah işlameyen söyle kim var? Günah işlemeden yaşamak mümkün mü ey yâr? Kötüyüm diye bana kötülük edeceksen, Ey tanrı aramızda öyleyse ne fark var? Hayyam ze behr-e gonah in mâtem çist, Vez hordan-e gam faîde biş o kem çist Ankâ ke gonah ne kera gofran neboved Gofran , ze berâye gonah amed, gem çist. Hayyam, günahım var diye üzme kendini, Nasıl olsa faydası yok çekme derdini, Hani tanrı rahman ve rahimdir derler ya Günahkâr olmayınca sunar mı rahmetini? Yakût-e leb-e lel-e Bedehşani kû? V’an râhat-e rûh-e râh-e reyhâni kû? Mey gerçe haram der moselmani şod, Mey mihor o gam mehor, moselmani kû? Nerde o yakut dudaklı Bedehşan güzeli? Nerde o reyhan kokulu nazik bedeni? Şu müslümanlar gerçi şaraba haramdır der, İçmene bak, haram işlemeyen müslüman hani? Gûyend merâ ke dûzahî başet mest, Govlist helâf del der u natvan best, Ger âşeg o meyhane be dûzah başend Ferdâ bînî bahşet hemçon kef-e dest. Güya içenlerle sevenler cehennemlik imiş, Gerçeğe aykırı bu lâfı acep kim etmiş? Âşıklarla sarhoşlar cehennemlik iseler Yarın cennete avucum kadar bir yer kalmış. Omret çe do sad boved çe si sad, çe hezar, Z’in kohne sera berûn berended nâçâr, Ger padeşahi vo ger gedây-e bâzâr, İn her do be yek nerh boved âher-e kâr. İki yüz yıl, üç yüz yıl, bin yıl yaşasan hatta, Ne çare ki sonunda kısmetin iki tahta; İster padişah, ister pazarda dilenci ol, Hepsi de buluşacak son gün kara toprakta. Averd be ezteranem evvel be vocud, Coz hayretem ez heyat çîzî nezud, Reftim be ekrah o nedânîm çe bûd, Z’in ameden ô bûden ô reften megsûd? Bu dünyaya ne kendi isteğinle gelinir, Ne de isteğimizle bu dünyadan gidilir, Maksat ne bu gelişten bu gidişten bilmem ki, İşte geldik, gördük, gidiyoruz, ne denir? Kes held o cehimrâ nedidest ey del? Guyi ke, ez an cehan residest ey del? Ommid o herase ma be çizist kez an Hod nâm o neşani ne pedidest ey del? Cennet ne, cehennem ne gören var mı ey gönül? Gidip de bir haber getiren var mı ey gönül? Nedendir bu korku, bu telaş sonsuz meçhulden? Bugüne dek bir iz gösteren var mı ey gönül? Der sovmee vô madrese ve deyr o keneşt, Tersende ze dûzehend o cûyây -e beheşt, An kes ke, zse esrâr-e hodâ bâ heberest, In tohm der enderûn-e del hîç nekeşt. Tekkede, medresede, havrada, kilisede; Bir cennetle cehennem korkusudur hepsinde, Yüce varlığın sırlarına erdin mi bir yol, Korkunun uğramaz semtine zerresi bile.

Ömer Hayyam
( 1048 - 1131 )

( İran )

Çeviri : Aydın Karahasan
Ömer Hayyam ve Rubaileri - Hayatı, Sanatı, Dünya Görüşü

ŞİİR PARKI