TERÂNE-İ GARÂM
(Sevda Şarkısı)
Hem-his olarak çarpması bir an iki kalbin:
Arzın budur ancak bize va’dettiği lezzet!
İki kalbin bir an aynı hislerle çarpması:
Yerkürenin bize vaad ettiği lezzet budur ancak!
Yek-diğerinin her iki dil abd ü esîri,
Sultan ü perestârı olur: İşte saadet!
Her iki gönül bir diğerinin kölesi ve esiri,
Sultanı ve hizmetçisi olur: İşte mutluluk!
Sevmek! O bir âvîzesidir mahbes-i ömrün...
Matemgeh-i âlemde o bir hande-i fıtrat!
Sevmek! Yaşam hapishanesinin bir avizesidir o.
Dünya matemhanesinde yaradılışın gülümsemesidir o.
Yaldızlamış akdâh-ı harabât-ı cihânı
Ümmid ile, buseyle, nevazişle tabiat!
Doğa, virane dünyanın kadehlerini
Ümit, buse ve okşamayla yaldızlamış!
Tazyik ederek bir deheni bir dehen eyler
Asvat-ı ekâzibi hem-âheng-i hakîkat!
Baskılayarak bir ağzı bir ağız yapar
Uydurma sözlerin sesini gerçekle ahenkli kılar!
Sevmek! Şeb-i ervaha doğan necm-i muzâf!
Doğmazsa o yıldız sararır cebhe-i ismet!
Sevmek! Ruhun gecesine doğan tamamlayıcı yıldız
Doğmazsa o yıldız masumiyetin yüzü sararır!
Bir damla mürekkepte bulur nükte sevenler.
Bir nefha-ı neyden çıkarır lahn-ı meserret!
Sevenler bir damla mürekkepte ince manâ bulur.
Neyin bir üflemesinden sevinç nağmeleri çıkarır!
Sevmek! Bunun esmarıdır âsâr-ı terakki.
Tarih ile fen, felsefe, sanat, medeniyyet!
Sevmek! Yükselten eserler bunun meyveleridir.
Tarih ile fen, felsefe, sanat, medeniyyet!
Aşk olmasa mânâsı nedir fasl-ı baharın?
Aşk olmasa bî-faidedir nur-ı melâhat!
Aşk olmasa bahar mevsiminin anlamı nedir?
Aşk olmasa güzelliğin nuru faydasızdır!
Aşk olmasa inmezdi yere şi’r ü terâne;
Sevmek! Bu heves olmasa doğmazdı dehâet!
Aşk olmasaydı şiir ve şarkılar yere inmezdi
Sevmek! Bu heves olmasa dahilik doğmazdı!
Yek diğerinin kalbini teshîn edebilmek
Şartıyla tabiat veriyor kalbe hararet!
Bir diğerinin kalbini ısıtabilmek şartıyla
Doğa kalbe sıcaklık veriyor!
Yek diğere hayran yaşayan gözlere karşı
Birkaç senelik ömre gelir bir ebediyyet!
Birbirine hayran yaşayan gözlere karşı
Birkaç senelik ömre bir sonsuzluk gelir!
Gerçi sevişenler de bu gamhânede ağlar
Lâkin dökülen gözyaşı elmas gibi parlar!
Gerçi bu hüzün yerinde sevenler de ağlar
Fakat dökülen yaşlar elmas gibi parlar!
Cenap Şahabettin ( 1870 -1934 )
Evrâk-ı Leyâl, S. 24-25
|