BABA

Hatırlar mısın baba, karların Bir martının karnından ayrılmış tüyler gibi Salınarak döküldüğü kış akşamlarında Uykulu çocukluğumu sarıp sarmalayıp da Kucağında eve taşıdığını? O gündür, Ben hep omuzunun üstünden baktım karlara... Hatırlar mısın baba, Sapanca'da Bizi büyük bir sandala doldurup da Küreklere asıldığını? Kıyıdan uzaklaştıkça sana yaklaştığımı, Hayran hayran yarattığın güvene baktığımı. O gündür, Ben senin küreklerinle açıldım hayata. Hatırlar mısın baba Köy enstitülü başöğretmenimizle, Harun beyle Resme çıktığınızı kırlara? Ben görünürde öbür çocuklarla oynasam da Aslında yaptığınız resmin içinde dolaştığımı, peyzajın en gizli yerinden size baktığımı? O gündür, Ben hep bir resmin içinden baktım hayata... Hatırlar mısın baba, Bandırma'da Denize açılıp bizi oturttuğun kayalıklarda Yaramaz ablam birden suya atlayınca Ve küçücük bedeni batmaya başlayınca Telaşla göz göze gelişimizi, Dev kulaçlarının uzak umutsuzluğunu, Gözlerindeki ölümcül kederi, Adımı ağır bir sorumlulukla donatan sesini? O gündür, Ben o kulaçlarla yetiştim hayata... Hatırlar mısın baba, Kendi çocukluğunu anlatışını bana, Genç ve güzel annenin vakitsiz ölümünü, Susan ut sesini ve kederin Kocaman evinizi örten kalın sisini, Kabataş Lisesi'nin yatakhanesinde en ıssız saatlerde Çarşafını yüzüne çekerek ağlayışını, Bu yüzden hem baba hem anne oluşunu? O gündür, İçimde büyüttüm yarım çocukluğunu... Hatırlar mısın baba, Bebek'teki öğrenci evime ilk gelişini Duvardaki büyük boşluğa çektiğim eğik çizgiyi, boşluğu anlamlandıran elimi övüşünü Ve o elim benle oldukça Her boşluğu yenebileceğimi söyleyişini? O gündür, Ben hep eğik bir çizgi çektim hayata... Hatırlar mısın baba, On iki mart darbesinde tutuklandığımda Adliye koridorundaki karşılaşmamızı, Dayaktan morarmış yüzüme bakışını, Derin acını benden saklayışını, Herşeyin elinden alınmış gibi kalışını, Hatırlar mısın baba? O gündür, Ve daima sol kolum havada... Hatırlar mısın baba, Yaptığın resimlerin tümündeki tek resmi: Yalçın kayalar, soyunmuş ağaç, küçücük bir ev Ve süreğen bir güz sonu hüznü hep özlediğin arınma ve sis Benim ne kadar içime işlemiş? O gündür. Yaptığım tek resim oldu bekleyiş... Hatırlar mısın baba, Serin Eylül günlerinde yürüye yürüye İstanbul'da anılarını dolaştığını, Yıl yıl, gün gün, saat saat Geçen zamana baktığını, Sahafları, Vefa'yı, Şehzadebaşı'ndaki evi İçini ve çevresini neşeyle doldurarak Yeniden yaşattığını? O gündür, Ben sana sarılır gibi sarıldım İstanbul'a... Sen de bilirsin baba Her baba olduğundan çok büyük görünür bir çocuğa, Sen de öyle görünürdün o zamanlar bana. Ama "İnsan" boyutunu her hatırladığımda, Daha da büyüyeceksin anılarımda, Daha da... Burgazada, 2006

Balkan Naci İslimyeli ( 1947 - 2022 )

Çoluk Çocuk Dergisi, Sayı: 71, S. 19





ŞİİR PARKI