1887 yılında Bağdat'ta doğan Ahmet Haşim 6 yaşındayken annesini kaybetti. Babasının memuriyeti dolayısıyla çeşitli yerlerde dolaştığından ilköğrenimini geç tamamladı. 1898 yılında İstanbul'daki Galatasaray Lisesine giren şair 1907 yılında buradan mezun oldu. Önce Reji idaresinde çalışmaya başlayan Haşim daha sonra çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptı.
Öğrencilerini çok seven şairin, ölümünden birkaç ay önce hasta hasta Mülkiye'de derse girdiği ve derste kendisini çok çocuklu babalara benzettiğini ve sınıfa girdiği zaman aile efradının sıcaklığını hissettiğini söylediği zikredilir. Öğrencisi Bedri Rahmi Eyüboğlu "Hocamız Ahmet Haşim" yazısında onun hocalık özelliklerinden bahsederken :
"Biz ilk defasında çirkin bulduğumuz bu vücuda ve bize boğuk gelen bu sese ne kadar çabuk alışmış ve onun derslerini ne taşkın bir merakla, her hafta iple çekmeye başlamıştık" demektedir.
İlk şiiri "Hayal-i Aşkım" 1901 yılında Mecmua-ı Edebiye'de yayınlanan Haşim, hocası Ahmet Hikmet'in "bir şiir yazılmak için bir fikir düşünülüp mantıki bir kanaat ifade edilirse bu yazı bir şiir olamaz. Şiir ancak kullanılan güzel kelimelerin yardımıyla ve ahenkli kafiyelerin sayesinde tatlılaşarak mantığın haricinde bir eda ile bir şiir olabilir."
sözlerini düstur edinmiştir.
O, bazı edebiyatçılar tarafından "zamanın en iyi ve en hakiki bir şairi" olarak değerlendirilirken bazıları da onun "büyük fırtınalarla çalkalanmakta olan sosyal hayatımızdan sözetmeyerek 'fildişi kule'de kaldığını" söylemiştir.
Şiirlerinin yanısıra nesirleri de okuyucuları tarafından ilgi ve beğeniyle karşılanan Ahmet Haşim, 4 haziran 1933 tarihinde yaşama veda etmiş ve cenazesi görkemli bir törenle Eyüp Mezarlığına defnedilmiştir. Ancak ünlü şairimizin mezarı, tıpkı aynı mezarlıkta bulunan Ziya Osman Saba'nın mezarı gibi, yol yapımı sonucunda kaybolmuştur.
BAZI ESERLERİ:
Şiir:
Göl Saatleri ( 1921 )
Piyâle ( 1926 )
Nesir:
Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları ( 1928 )
Gurebâhâne-i Laklakan ( 1928 )
Frankfurt Seyahatnâmesi ( 1933 )
ŞİİRLERİ